T.C.
Bölge Adliye Mahkemesi
Konya 5. Ceza Dairesi
Esas No: 2024/1187
Karar No: 2024/1918
Karar Tarihi: 30-09-2024
VERGİ USUL KANUNUNA MUHALEFET SUÇU – SANIKLARA AYRI AYRI BİLDİRİLMESİ BU MİKTARLARIN ÖDENMESİ HALİNDE HER BİR SUÇ
YÖNÜNDEN AYRI AYRI CEZALARINDAN YARIDA BİR ORANINDA İNDİRİM YAPILACAĞININ SANIKLARA AÇIKÇA İHTAR EDİLMESİ VE
SONUCUNA GÖRE SANIKLAR HAKKINDA ETKİN PİŞMANLIK HÜKÜMLERİNİN UYGULANIP UYGULANMAYACAĞINA KARAR VERİLMESİ GEREKTİĞİNİN GÖZETİLMEMESİ – HÜKMÜN BOZULMASI
ÖZET: Sanıkların üzerine atılı Sahte Fatura Düzenlemek suretiyle Vergi Usul Kanununa Muhalefet
suçlarından kaynaklanan vergi kaybı olup olmadığı, her bir sanık yönünden takvim yılları ve sorumlu
oldukları tarihler de belirtilmek suretiyle ayrı ayrı yeniden sorularak, vergi ziyaı var ise tarh edilen
verginin, gecikme faizi ve gecikme zammının tamamı ile kesilen cezaların yarısının ve buna isabet
eden gecikme zammı miktarlarının, sanıklara ayrı ayrı bildirilmesi, bu miktarların ödenmesi halinde
her bir suç yönünden ayrı ayrı cezalarından 1/2 oranında indirim yapılacağının sanıklara açıkça ihtar
edilmesi ve sonucuna göre sanıklar hakkında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanıp
uygulanmayacağına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, hukuka aykırı ve istinaf itirazları bu
nedenle yerinde görüldüğünden CMK’nın 280/1. ve 289/1. maddesi uyarınca “Sanıklar …, … ve …
haklarında “Sahte Belge Düzenlemek Suretiyle Vergi Usul Kanununa Muhalefet” suçundan kurulan
mahkumiyet hükümlerinin” bozulmasına karar verilmiştir.
(7201 S. K. m. 51) (213 S. K. m. 94, 102, 359, Geç. m. 34)) (5271 S. K. m. 46, 223, 280, 289, 295,
303) (11. CD. 17.02.2020 T. 2017/10531 E. 2020/1403 K.)
İlk derece mahkemesince verilen hükümlere karşı istinaf kanun yoluna başvurulmakla, dosya
incelendi, gereği görüşüldü:
İddia, savunma, duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, beyanlar, toplanan deliller ve ilk derece
mahkemesinin gerekçesine göre yapılan incelemede;
1-Sanık … hakkında “Defter ve Belgeleri İbraz Etmemek Suretiyle Vergi Usul Kanununa Muhalefet”
suçundan kurulan beraat hükmüne yönelik O Yer Cumhuriyet Savcısı ile katılan vekili tarafından
yapılan istinaf başvurularının incelenmesinde;
İlk Derece Mahkemesince yapılan duruşmaya, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, gösterilen
gerekçeye ve takdire göre, O Yer Cumhuriyet Savcısı ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde
görülmemiş olmakla, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 280/1-a maddesinin ilk cümlesi
uyarınca İSTİNAF BAŞVURULARININ AYRI AYRI ESASTAN REDDİNE,
2-Sanık … hakkında “Defter ve Belgeleri İbraz Etmemek Suretiyle Vergi Usul Kanununa Muhalefet”
suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik, O Yer Cumhuriyet Savcısı, sanık … ile Sanık …
Müdafii tarafından yapılan istinaf başvurularının incelenmesinde;
İddia, savunma, duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, beyanlar, toplanan deliller ve ilk derece
mahkemesinin gerekçesine göre yapılan incelemede;
Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programı Sayfa 1 /4
Yargıtay 11. Ceza Dairesi’nin 2017/10531 Esas, 2020/1403 Karar ve 2017/11122 Esas, 2021/10451
Karar sayılı içtihatlarında da belirtildiği üzere; Tebligat Kanunu’nun 51. maddesine göre, mali tebliğler
kendi kanunlarında açık hüküm bulunmayan hallerde Tebligat Kanunu hükümlerine göre tebliğ
edilecektir. Vergi Usul Kanunu’nun 94/1. maddesi hükmü uyarınca tebliğ, mükelleflere, bunların
kanuni temsilcilerine, umumi vekillerine veya vergi cezası kesilenlere yapılır. Aynı Kanun’un, tebliğ
tarihinde yürürlükte bulunan, 28.11.2017 tarihli, 7061 sayılı Kanun değişikliğinden önceki 102/3.
maddesinde “muhatabın geçici olarak başka bir yere gittiği, bilinen adresinde bulunanlar veya
komşuları tarafından bildirildiği taktirde keyfiyet ve beyanda bulunanın kimliği tebliğ alındısına
yazılarak alt beyanı yapana imzalatılır, imzadan imtina ederse, tebliği yapan bu ciheti şerh ve imza
eder ve tebliğ edilemeyen evrak çıkaran mercie iade olunur” hükmüne yer verilmiştir. Söz konusu
düzenlemeler birlikte değerlendirildiğinde, defter ve belgelerin ibrazı gerektiğine dair istek yazısının,
mükellef olan sanığa tebliğ edilmesi gerektiği; tebligat yapılacak olan adreste mükellefin bulunmaması
halinde adreste bulunan kişilerden mükellefin adreste bulunmama sebebinin sorularak araştırılması,
mükellefin başka bir yere gittiğinin beyan edilmesi halinde, tebliğ edilemeyen evrak, çıkaran mercie
iade olunması gerekirken;
İncelemeye konu dosyada mevcut kayıtlardan da anlaşıldığı üzere, sanık …’ın Gürcistan ülkesinde sınır
ihlali yapması nedeniyle 07/07/2018 ile 07/11/2018 tarihleri arasında ceza infaz kurumunda olduğu,
07/11/2018 ile 08/01/2019 tarihleri arasında ise yasadışı göçmen statüsü ile Tiflis Göç Ofisinde
olduğu, dolayısıyla sanığa bu tarihler içerisinde yapılan Defter ve Belgeleri İbraz Etmesi hususundaki
yapılan tebliğ işleminin Vergi Usul Kanunun 102/5 maddesine aykırı olduğu ve bu nedenle usulsüz
olduğu anlaşılmakla, ilk derece mahkemesince unsurları oluşmayan suçtan sanık …’ın beraatine karar
verilmesi gerekirken, yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
Hukuka aykırı, istinaf başvuruları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, Yargıtay Ceza Genel
Kurulu’nun 05/07/2022 tarih, 2021/9-359 Esas, 2022/528 Karar sayılı kararı da gözetilerek CMK’nın
280/1-a ve 303. maddeleri uyarınca bu aykırılığın yeniden duruşma yapılmaksızın düzeltilmesi
mümkün bulunduğundan;
Konya 15. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 06/02/2024 tarih ve2021/228 Esas, 2024/116 Karar sayılı
kararının, sanık …’ın “Defter ve Belgeleri İbraz Etmemek Suretiyle Vergi Usul Kanununa Muhalefet”
suçundan mahkumiyetine ilişkin hükmün “2” fıkra ve bentlerinin bütünüyle kaldırılarak yerine;
“a-) Sanık …’ın üzerine atılı Defter ve Belgeleri İbraz Etmeme suçunun yasal unsurları oluşmadığından
sanığın CMK’nın 223/2-a maddesi uyarınca BERAATİNE,
b-) Yargılama giderlerinin hazine üzerinde bırakılmasına,” İbarelerinin yazılması suretiyle HÜKMÜN
DÜZELTİLEREK İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE,
Kararın bir örneğinin Konya Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine,
3-Sanıklar …, … ve … haklarında “Sahte Belge Düzenlemek Suretiyle Vergi Usul Kanununa
Muhalefet” suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik; Sanık … müdafii, sanık … müdafii,
sanık … müdafii, sanık … tarafından yapılan istinaf başvurularının incelenmesinde;
I-Sanık …’ın 06/07/2021 tarihli sorgusunda; söz konusu şirketi 2018 yılında … aracılığı ile …’tan devir
aldığını, …’ın şirketi ile ilgili bir kısım eylemlerinden dolayı Konya Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç
duyurusunda bulunduğunu beyan etmesi, sanık …’ın da 16/11/2021 tarihli celsede … Makine Metal
Hırdavat Şirketini …’ın kendisine kurdurduğunu beyan etmesi karşısında sorumlulukların tespiti, suçun
unsurlarının belirlenmesi, sanıkların savunmalarının denetlenmesi ve maddi gerçeğin kuşkuya yer
vermeyecek şekilde tespiti bakımından;
a-Davaya konu mükellef şirketin 2017-2018-2019 takvim yıllarına ilişkin tarh dosyasının ve
karşılaştırmalı BA-BS analiz raporlarının ilgili vergi dairesinden, bu yıllara ilişkin yasal defter ve
belgelerin ise sanıktan ve ilgili vergi dairesinden sorulmak suretiyle temini ve dosya arasına alınması,
b-Sahte fatura düzenleme suçu yönünden; sahte olduğu iddia edilen faturaları kullanan mükellefler
hakkında karşıt inceleme yapılıp yapılmadığı araştırılarak varsa bu mükellefler hakkındaki Vergi
Tekniği Raporunun, Vergi Suçu Raporunun ve bu raporlara esas tüm fatura ve belgelerin asılları yada
onaylı suretlerinin ilgili Vergi Dairesinden temini ayrıca bu mükellefler hakkında Vergi Usul
Kanununa Muhalefet suçundan dava açılıp açılmadığının araştırılması, dava açılmış ise dosyaların
getirtilip incelenerek, ilgili belgelerin onaylı örneklerinin dosyaya alınması,
c-Sahte olduğu iddia edilen faturaları kullanan şirket yetkilileri veya kişilerin CMK’nın 48. maddesi
uyarınca çekinme hakları hatırlatılarak tanık sıfatı ile dinlenmeleri, kendilerinden, sözü edilen
faturaları hangi hukuki ilişkiye dayanarak kimden aldıklarının, kimle ticaret yaptıkları ve muhatap
oldukları, sanığı tanıyıp tanımadıklarının, faturaların düzenlenmesi konusunda sanığın iştirakinin
bulunup bulunmadığının sorulması,
d-Şirketin suç tarihindeki muhasebecisinin açık kimlik ve adres bilgilerinin tespiti ile CMK’nın 46.
Maddesi uyarınca çekinme hakkı hatırlatılarak, tanık sıfatıyla dinlenmesi, kendisine sanıkları tanıyıp
tanımadığı, şirketin faaliyeti ile hangi yıllarda kimin/kimlerin ilgilendiği, beyannameleri kimin talimatı
ile düzenlediğinin sorulması,
e-İşyerinin kiralanmasına dair kira sözleşmesi araştırılarak, işyeri sahibinin de tanık sıfatıyla beyanları
alınarak, iş yerinin kiraya verilmesi hususunda kiminle sözleşme yapıldığı, kiraları kimin ödediğinin de
sorulması, buna ilişkin belgelerin denetime elverişli şekilde dosya arasına alınması,
f-Sanık …’ın ceza infaz kurumundayken, …’ın cezaevine ziyaretine gidip gitmediği, sanık …’a para
yatırıp yatırmadığının araştırılarak, buna ilişkin belgelerin denetime elverişli şekilde dosya arasına
alınması,
g-Sanık …’ın, diğer sanık … hakkında suç duyurusunda bulunup bulunmadığı, bulunmuş ise buna
ilişkin soruşturma dosyasının araştırılarak buna ilişkin belgelerin denetime elverişli şekilde dosya
arasına alınması,
h-Suça konu faturaların antet kısmında yer alan telefon numaralarının suç tarihinde kime ait olduğunun
araştırılması buna ilişkin belgelerin denetime elverişli şekilde dosya arasına alınması,
ı-Gerektiğinde, faturaların gerçek alım-satım karşılığı olup olmadığının belirlenmesi için; faturaları
kullanan mükelleflere ait mal ve para akışını gösteren sevk ve taşıma irsaliyelerinin, teslim ve tesellüm
belgelerinin, bedelinin ödendiğine ilişkin ticari teamüle uygun ve kanıtlama yeterliliği olan banka
hesaplarının ve kasa mevcuduyla uyumlu geçerli belgeler ile faturaları düzenleyen mükellefin yeterli
mal girişi veya üretimi olup olmadığına ilişkin belgelerin getirtilmesi, faturaları kullanan mükellefler
ile düzenleyen mükellefin ticari defter ve belgeleri üzerinde karşılıklı bilirkişi incelemesi yaptırılması,
i-Tüm bu hususlar ikmal edildikten sonra, sanıkların hukuki durumunun tespiti için defter, kayıt ve
belgelerle birlikte dosyanın tercihan Sayıştay’dan emekli en az üçlü bilirkişi kuruluna tevdii ile
(mümkün olmaması halinde bağlı olunan Bölge Bilirkişi Kurulu’nda kayıtlı üçlü bilirkişiden) denetime
elverişli, ayrıntılı ve gerekçeli teknik rapor alınması ve sonucuna göre sanıkların hukuki durumunun
takdir ve tayin edilmesi gerektiği gözetilmeden eksik araştırma ile yazılı şekilde hükümler tesisi,
II-Yargıtay 11. Ceza Dairesi’nin 16/05/2023 tarih ve 2023/932 Esas, 2023/4044 Karar sayılı ilamında
işaret edildiği üzere 213 sayılı Kanun’un, 15/04/2022 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak
yürürlüğe giren 7394 sayılı Kanun ile eklenen geçici 34 üncü maddesinin birinci fıkrasındaki ”… 359
uncu maddede yazılı fiillerle verginin ziyaa uğratıldığının tespit edilmesine bağlı olarak tarh edilen
verginin, gecikme faizi ve gecikme zammının tamamı ile kesilen cezaların yarısı ve buna isabet eden
gecikme zammını, bu maddeyi ihdas eden Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir yıl içinde
Hazineye ödedikleri takdirde 359 uncu maddede bu maddeyi ihdas eden Kanunla soruşturma evresi
için yapılan etkin pişmanlık düzenlemesinden faydalanabilir.” hükmü ile ikinci fıkrasındaki, ”Birinci
fıkra hükümleri bu maddeyi ihdas eden Kanunun yayımı tarihinde soruşturma ve kovuşturma evresinde
bulunan dosyalar hakkında da uygulanır.” hükmü ve aynı Kanun’una 7394 sayılı Kanun’un 4 üncü
maddesi ile eklenen 359 uncu maddesinin üçüncü fıkrasındaki ”Bu maddede yazılı fiillerle verginin
ziyaa uğratıldığının tespit edilmesine bağlı olarak tarh edilen verginin, gecikme faizi ve gecikme
zammının tamamı ile kesilen cezaların yarısı ve buna isabet eden gecikme zammının; soruşturma
evresinde ödenmesi halinde verilecek ceza yarı oranında, kovuşturma evresinde hüküm verilinceye
kadar ödenmesi halinde ise verilecek ceza üçte bir oranında indirilir.” hükmü karşısında, 213 sayılı
Kanun’un hem 359 uncu, hem de 34 üncü maddesinde benzer düzenlemeler yapılmış ise de; söz
konusu düzenlemeler arasında zaman bakımından da uygulanma itibarıyla farklılık bulunduğu, geçici
34 üncü maddenin ikinci fıkrası uyarınca 7394 sayılı Kanun’un yayım tarihi olan 15/04/2022 tarihi
itibarıyla soruşturma ve kovuşturma evresinde bulunan dosyalar bakımından da geçici 34 üncü
maddenin birinci fıkrasında belirtilen indirim oranının uygulanacağı, dolayısıyla bu dosyalarda etkin
pişmanlık bakımından vergi ve diğer kalemlerin ödenmesi halinde cezanın üçte bir oranında değil yarı
oranında indirilmesinin gerektiği,
Sanıkların üzerine atılı Sahte Fatura Düzenlemek suretiyle Vergi Usul Kanununa Muhalefet
suçlarından kaynaklanan vergi kaybı olup olmadığı, her bir sanık yönünden takvim yılları ve sorumlu
oldukları tarihler de belirtilmek suretiyle ayrı ayrı yeniden sorularak, vergi ziyaı var ise tarh edilen
verginin, gecikme faizi ve gecikme zammının tamamı ile kesilen cezaların yarısının ve buna isabet
eden gecikme zammı miktarlarının, sanıklara ayrı ayrı bildirilmesi, bu miktarların ödenmesi halinde
her bir suç yönünden ayrı ayrı cezalarından 1/2 oranında indirim yapılacağının sanıklara açıkça ihtar
edilmesi ve sonucuna göre sanıklar hakkında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanıp
uygulanmayacağına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Hukuka aykırı ve istinaf itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden CMK’nın 280/1. ve 289/1.
maddesi uyarınca “Sanıklar …, … ve … haklarında “Sahte Belge Düzenlemek Suretiyle Vergi Usul
Kanununa Muhalefet” suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerinin” BOZULMASINA,
Dosyanın yeniden incelenmek ve hükmolunmak üzere hükümleri bozulan ilk derece mahkemesine
gönderilmesine,
Kararın bir örneğinin Konya Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderilmesine,
Kararın bir örneğinin de istinaf başvurusunda bulunanlara İlk Derece Mahkemesince tebliğine,
2 numaralı hüküm yönünden; Konya Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet Başsavcılığı yönünden
kararın geliş tarihinden, dosya tarafları yönünden ise hükmün tebliğ tarihinden itibaren, iki hafta
içerisinde hükmü veren Dairemize bir dilekçe verilmesi ya da zabıt kâtibine beyanda bulunup tutanak
tutturup hâkime onaylatmak veya bir başka ilk derece ceza mahkemesi ya da bölge adliye mahkemesi
ceza dairesi aracılığıyla dilekçe gönderilmek, ilgilinin cezaevinde bulunması halinde ceza infaz
kurumu ve tutukevi müdürüne beyanda bulunmak veya bu hususta bir dilekçe vermek suretiyle
(CMK’nın 295/1 maddesi uyarınca; Temyiz başvurusunda temyiz nedenleri gösterilmemiş ise temyiz
başvurusu için belirlenen sürede yasal düzenlemeye uygun sebep bildirilmemesi halinde sebep
yokluğundan temyiz talebinin reddedileceğinin ihtarına) Yargıtay İlgili Ceza Dairesi Başkanlığı’na
TEMYİZ kanun yolu açık olmak üzere
1 ve 3 numaralı hükümler yönünden; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 286. maddesi
gereğince KESİN olarak 30.09.2024 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
