Adres

Abdurrahmangazi Mah. Bennur Sok. No:3/1 Sancaktepe İstanbul

Telefon

+90 (216) 380 51 09
Çalışma Saatleri H.İçi 09.00-18.00

E-Posta

info@sancaktepeavukat.com.tr
info@selverakkoyunkorkmaz.av.tr

T.C.
YARGITAY

  1. Hukuk Dairesi
    Esas No: 2024/2624
    Karar No: 2025/2555
    Karar Tarihi: 25-02-2025
    KAMULAŞTIRMASIZ EL ATILAN TAŞINMAZ BEDELİNİN TAHSİLİ DAVASI – FAİZ ALACAĞININ ÖDENMEMİŞ OLMASI DURUMU KESİNLEŞMİŞ
    KAMULAŞTIRMA İŞLEMİNİ ORTADAN KALDIRMAYACAĞI GİBİ FAİZE DAİR ALACAĞIN TAHSİLİ İÇİN İCRA TAKİBİNE DE BAŞLANDIĞI –
    HÜKMÜN ONANMASI

    ÖZET: Dosyada bulunan bilgi ve belgelere göre eldeki davada, davacıya ait taşınmazın, davalı idare
    tarafından kamulaştırılmasına karar verildiği, Kemalpaşa 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/456
    Esas, 2020/117 Karar sayılı kararı ile kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescili davası açıldığı, bu
    kararın Yargıtay denetiminden de geçmek sureti ile kesinleştiği, dava konusu taşınmaz için belirlenen
    kamulaştırma bedelinin ödendiği, ancak ilk karar ile bozmadan sonra belirlenen bedel arasındaki fark
    bedele işleyen faizin kesinleşen karara ve başlatılan icra takibine rağmen ödenmediği iddiasıyla eldeki
    kamulaştırmasız el koyma nedeni ile tazminat davası açıldığı anlaşılmıştır. Davacının tahsil
    edemediğini beyan ettiği alacak faize ilişkin olup, faiz alacağının ödenmemiş olması durumu,
    kesinleşmiş kamulaştırma işlemini ortadan kaldırmayacağı gibi faize dair alacağın tahsili için icra
    takibine de başlandığı anlaşıldığından, davacının eldeki kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat
    talepli davayı açmasında korunması gereken bir hukuki yararı bulunmadığından davanın reddine karar
    verilmesi yerindedir.
    (6100 S. K. m. 369, 370, 371) (2942 S. K. m. 10) (YİBK 16.05.1956 T.1956/1 E. 1956/6 K.) (YİBK
    16.05.1956 T. 1954/1 E. 1956/7 K.)
    Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkin davada yapılan
    yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın hukuki yarar yokluğu nedeni ile reddine karar
    verilmiştir.
    Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurularının
    esastan reddine karar verilmiştir.
    Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekilince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul
    eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verilmiştir.
    Davacılar vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasının istenilmesi üzerine, işin
    duruşmaya tâbi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 18.02.2025 günü tayin edilerek taraflara tebligat
    gönderilmiştir.
    Duruşma günü davalı vekili Avukat … gelmiş, davacı vekili duruşmaya katılmamıştır.
    Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son
    verildi.
    Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği
    düşünüldü:
    I. DAVA

    Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacıya ait İzmir ili, ……. ilçesi, ……….. Köyü 390 parsel sayılı
    taşınmazın davalı idare tarafından kamulaştırılmasına karar verildiğini ve açılan davada taşınmaz için
    kamulaştırma bedeli belirlendiğini, bedelin ödendiğini; ancak ilk karar ile bozmadan sonra belirlenen
    bedel arasındaki fark bedel ile hüküm altına alınan faizin derhal ödenmesine karar verildiği halde
    davalı tarafından ödeme yapılmadığını ve taraflarından icra takibi başlatıldığını, icra dosyasında da
    ödeme yapılmadığı belirterek fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydıyla, 50.000,00 TL
    taşınmazın değerinin dava tarihinden itibaren işleyecek kamu haklarına uygulanan en yüksek faizi ile
    birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalıya yükletilmesine karar
    verilmesini talep ve dava etmiştir.
    II. CEVAP
    Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; fark bedelin yatırıldığını ve davacı tarafın hukuki
    yararının bulunmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
    III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
    İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davası açılmasında hukuki
    menfaat bulunmadığından davanın reddine karar verilmiştir.
    IV. İSTİNAF
    A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
    İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili istinaf
    başvurusunda bulunmuştur.
    B. İstinaf Sebepleri
    Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalı idarece bedelin eldeki dava açıldıktan sonra
    ödendiğini, bedelin sekiz yıllık süreç sonunda ödendiğini, İlk Derece Mahkemesi kararını kabul
    etmediklerini, kesinleşen Mahkeme kararı gereği doğan faiz alacaklarının ödenmemesinin
    kamulaştırma bedelinin peşin olarak ödenmesi kuralını ihlal ettiğini, geç ödeme dolayısı ile davacı
    tarafın mağdur olduğunu ileri sürmüştür.
    C. Gerekçe ve Sonuç
    Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile yapılan yargılama sonucunda
    kamulaştırma bedelinin Yargıtay denetiminden geçerek kesinleştiği, faiz alacağının ödenmemiş
    olmasının kararın infazı ile ilgili olup davacı yana kamulaştırmasız el atma talepli işbu davayı açma
    imkanı vermeyeceği, bu haliyle davacı yanın işbu davayı açmakta korunması gereken bir menfaatinin
    bulunmadığı belirtilerek istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
    V. TEMYİZ
    A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
    Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz
    isteminde bulunmuştur.
    B. Temyiz Sebepleri
    Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde belirttiği hususları tekrarla Bölge
    Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

    C. Gerekçe
  2. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
    Uyuşmazlık, kamulaştırmasız el koyma nedeni ile tazminat istemine ilişkindir.
  3. İlgili Hukuk
  4. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci
    fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
  5. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6
    Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “… Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül
    edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden
    amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili
    duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün
    bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı
    olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar
    verildi.”
  6. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7
    Karar sayılı kararı ile “… Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü
    yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola
    kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis
    olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu’nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti
    bulunmadığına …” karar verilmiştir.
  7. 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun 10 uncu maddesinin dokuzuncu fıkrası.
  8. Değerlendirme
  9. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi
    ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
  10. Dosyada bulunan bilgi ve belgelere göre eldeki davada, davacıya ait taşınmazın, davalı idare
    tarafından kamulaştırılmasına karar verildiği, Kemalpaşa 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/456
    Esas, 2020/117 Karar sayılı kararı ile kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescili davası açıldığı, bu
    kararın Yargıtay denetiminden de geçmek sureti ile kesinleştiği, dava konusu taşınmaz için belirlenen
    kamulaştırma bedelinin ödendiği, ancak ilk karar ile bozmadan sonra belirlenen bedel arasındaki fark
    bedele işleyen faizin kesinleşen karara ve başlatılan icra takibine rağmen ödenmediği iddiasıyla eldeki
    kamulaştırmasız el koyma nedeni ile tazminat davası açıldığı anlaşılmıştır.
  11. Davacının tahsil edemediğini beyan ettiği alacak faize ilişkin olup, faiz alacağının ödenmemiş
    olması durumu, kesinleşmiş kamulaştırma işlemini ortadan kaldırmayacağı gibi faize dair alacağın
    tahsili için icra takibine de başlandığı anlaşıldığından, davacının eldeki kamulaştırmasız el atma
    nedeniyle tazminat talepli davayı açmasında korunması gereken bir hukuki yararı bulunmadığından
    davanın reddine karar verilmesi yerindedir.
  12. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere,
    uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava
    şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun
    olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte
    görülmemiştir.

    VI. KARAR
    Açıklanan sebeplerle;
    Davacılar vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge
    Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca
    ONANMASINA,
    Aleyhine temyiz olunan davalı idare yararına 03.10.2024 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari
    Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan 28.000,00 TL vekâlet ücretinin temyiz edenden alınmasına,
    Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
    25.02.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi. (¤¤)
    Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programı Sayfa 4 /4

Paylaş

Son Yazılar

Bize Mesaj Gönderin

Scroll to Top
Whatsapp Destek
Merhaba Nasıl yardımcı olabiliriz?
Merhaba
Nasıl yardımcı olabiliriz?