T.C.
YARGITAY
- Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/14155
Karar No: 2022/11627
Karar Tarihi: 23.06.2022
KAMULAŞTIRMA BEDELİNİN TESPİTİ DAVASI – TAŞINMAZIN KARŞILAŞTIRMA SONUCU DEĞERİNİN BELİRLENMESİ – YENİDEN OLUŞTURULACAK BİLİRKİŞİ KURULU MARİFETİYLE MAHALLİNDE KEŞİF YAPILARAK ALINACAK RAPOR SONUCUNA GÖRE HÜKÜM KURULMASI GEREKTİĞİ
ÖZET: Dava, kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili
istemine ilişkindir. Taraflara, dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı
yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde re’sen emsal
celbi yoluna gidilmesi, taşınmazın, değerlendirme tarihi itibarıyla, emsal alınacak taşınmazın ise satış
tarihi itibarıyla imar ya da kadastro parselleri olup olmadığı ilgili Belediye Başkanlığı ve Tapu
Müdürlüğünden sorulması, ayrıca dava konusu taşınmazın; imar planındaki konumu, emsallere ve
değerini etkileyen merkezi yerlere olan uzaklığını da gösterir krokisi ve dava konusu taşınmaz ile
emsal taşınmazların resen belirlenen vergi değerleri ve emsal taşınmazların satış akit tablosu
getirtilerek, dava konusu taşınmazın değerlendirmeye esas alınacak emsallere göre ayrı ayrı üstün ve
eksik yönleri ve oranları açıklanmak suretiyle yapılacak karşılaştırma sonucu değerinin belirlenmesi
bakımından, yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle mahallinde keşif yapılarak alınacak
rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi isabetsizdir.
(2942 S. K. m. 10, 11) (MUSA TARHAN – TÜRKİYE DAVASI) (ANY. MAH. 09.05.2019 T.
2016/9364 E.)
Dava ve Karar: Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonucunda; ilk derece
mahkemesince verilen kararın istinaf incelemesi üzerine bölge adliye mahkemesinin yukarıda gün ve
sayıları yazılı hükmünün Yargıtay’ca incelenmesi bir kısım davalılar vekilince istenilmiş olmakla,
dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
Dava, 4650 Sayılı Kanunla değişik 2942 Sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun 10.maddesine dayanan
kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine
ilişkindir.
İlk derece mahkemesince davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karara karşı, bir kısım davalılar
vekilleri tarafından yapılan istinaf başvurusunun Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk
Dairesi’nce esastan reddine karar verilmiş olup; hüküm, bir kısım davalılar vekilince temyiz edilmiştir.
Aşağıda açıklanan gerekçelerle Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi’nin istinaf
başvurusunun esastan ret kararı kaldırıldıktan sonra Sivas 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2016/863
Esas – 2018/56 Karar sayılı kararının incelenmesinde;
Bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Alınan rapor hüküm kurmaya elverişli değildir. Şöyle ki;
1) Kamulaştırma Kanunu’nun 11/1-g maddesine göre arsa niteliğindeki taşınmazlara değer biçilirken
dava konusu taşınmaz ile emsalin zaruret olmadıkça yakın bölgelerde ve benzer yüzölçümlü olması,
değerlendirme tarihine yakın satışların emsal alınması ve kamulaştırma gününden önceki özel amacı
olmayan satışlara göre değer biçilmesi gerekir.
Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, emsal alınan taşınmazın emlak vergi değeri ile dava konusu
taşınmazın emlak vergi değerinin karşılaştırmasında emsal taşınmazın dava konusu taşınmazdan daha
değerli olduğu anlaşıldığı halde, ters orantı kurularak dava konusu taşınmazın emsalden daha değerli
olduğunun belirtildiği, ayrıca emsal taşınmazın 20.03.2012 tarihli satışın alıcısının limited şirket
olduğu, yapılan satış ticari nitelikte ve özel amaçlı satış olup emsal olarak kabul edilemeyeceğinden
rapor inandırıcı görülmemiştir.
Bu durumda; taraflara, dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan
benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde re’sen emsal celbi
yoluna gidilmesi, taşınmazın, değerlendirme tarihi itibarıyla, emsal alınacak taşınmazın ise satış tarihi
itibarıyla imar ya da kadastro parselleri olup olmadığı ilgili Belediye Başkanlığı ve Tapu
Müdürlüğünden sorulması, ayrıca dava konusu taşınmazın; imar planındaki konumu, emsallere ve
değerini etkileyen merkezi yerlere olan uzaklığını da gösterir krokisi ve dava konusu taşınmaz ile
emsal taşınmazların resen belirlenen vergi değerleri ve emsal taşınmazların satış akit tablosu
getirtilerek, dava konusu taşınmazın değerlendirmeye esas alınacak emsallere göre ayrı ayrı üstün ve
eksik yönleri ve oranları açıklanmak suretiyle yapılacak karşılaştırma sonucu değerinin belirlenmesi
bakımından, yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle mahallinde keşif yapılarak alınacak
rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi,
2) Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin 12055/17 numaralı başvuru sonucu verilen 23.10.2018 tarihli
kararı ve Anayasa Mahkemesi’nin 2016/9364 başvuru numaralı, 01.06.2019 gün, 30791 Sayılı Resmi
Gazete’de yayımlanan kararı gözetilmeksizin önüne alındığında davacı idare lehine vekalet ücretine
hükmedilmesi,
Doğru görülmemiştir.
Sonuç: Bir kısım davalılar vekilinin temyiz itirazlar yerinde olmadığı Sivas 3. Asliye Hukuk
Mahkemesi’nin 2016/863 Esas – 2018/56 Karar sayılı Hükmün HMK’nın 371. Maddesi uyarınca
BOZULMASINA, HMK’nın 373/1. maddesi uyarınca kararın bir örneğinin Ankara Bölge Adliye
Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi’ne GÖNDERİLMESİNE, davalı … vd.’den peşin alınan temyiz harcının
istenildiğinde iadesine, 23.06.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi
