Tüm kıymetli evraklarda olduğu gibi senette de bu durum geçerlidir. Evrak sahibinin izni olmadan elden çıkması, kaybolması, yırtılması ya da üçüncü kişiler tarafından ele geçirilmesi, senedin zayi olmasına sebep olacaktır. Bu durumda ise mutlaka evrak iptal davası açılmalıdır. Ayrıca bazı durumlarda senedin elden çıkmadan zayi olması da mümkündür. Buna en önemli örnek senedin ıslanması ve üzerindeki yazıların okunamayacak derecede olmasıdır. Böyle bir durumla karşı karşıya kalındığında senet iptali davası açılarak hak kaybının önüne geçilebilir.
T.C.
Bölge Adliye Mahkemesi
İzmir 11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/37
Karar No: 2024/1406
Karar Tarihi: 16-07-2024
KIYMETLİ EVRAK İPTALİ DAVASI – DAVACININ MAHKEMENİN İHTARATLI TEBLİĞİNE RAĞMEN SÜRESİ İÇERİSİNDE ÇEK İSTİRDADI
DAVASI AÇMADIĞI YÖNÜNDEKİ İLK DERECE MAHKEMESİNCE VERİLEN KARARIN YERİNDE OLDUĞU – İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİ
ÖZET: Dosya kapsamı tetkikinde mahkemece, çekin bankaya ibraz edilmesi üzerine15.03.2024 tarihli
ön inceleme tensip tutanağının 2 nolu maddesi gereğince davacıya çeki ibraz eden üçüncü şahıs
yönünden iade davası açmak üzere ihtaratlı davetiye çıkarılmasına karar verildiği, ön inceleme
duruşmasının ise 08.05.2024 tarihine bırakıldığı, bu zaptın davacıya tebliğ olunduğu, davacının da
tebliğ olunan zaptaki duruşma günü olan 08.05.2024 tarihli duruşmaya katıldığı, imzalı beyanında çek
istirdadı davası açma konusunda yeniden süre talebinde bulunduğu anlaşılmıştır. Buna göre davacının
mahkemenin ihtaratlı tebliğine rağmen süresi içerisinde çek istirdadı davası açmadığı yönündeki ilk
derece mahkemesince verilen kararın yerinde olduğu görülmüştür. Bu durumda, istinaf kanun yoluna
başvuranın dilekçesinde yer verdiği itirazların açıklanan gerekçe ışığında yerinde olmamasına, kararda
kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun
olmasına göre, duruşma açılmasına gerek görülmeyerek Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1
maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
(6102 S. K. m. 758, 763)
İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 08.05.2024 tarih 2024/152 Esas 2024/399 Karar sayılı kararın
Dairemizce incelenmesi davacı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği
anlaşılmış olmakla, başkan … tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe,
layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı, lehtarı bulunduğu dava dışı …Ltd. Sti tarafından keşide edilen … Bankası Kurtköy
İstanbul Şubesinden verilen 20.02.2024 vade 250.000,00 TL meblağlı 0019071 nolu çekin rızası
dışında elinden çıkmış olduğunu ileri sürerek iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama,
iddia ve toplanan tüm delillere göre, davacı tarafından dava konusu yapılan çekin dava dışı üçüncü kişi
tarafından ibraz edilip, davacı tarafa TTK’nun 763.maddesi uyarınca çeki ibraz eden taraf aleyhine çek
iadesi davası açmak üzere süre verildiği halde süre içiresinde dava açılmadığını, davanın reddine karar
verilmiştir.
Karara karşı, davacı tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF BAŞVURU NEDENLERİ: Davacı, istirdat davacı açılması için gerekli tebliğden haberi
olmadığını, duruşmada mahkemeden istirdat davası açmak üzere süre istemesine rağmen bu yönde süre
verilmediğini istinaf sebepleri olarak ileri sürmekle kararın kaldırılmasını istemiştir.
Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programı Sayfa 1 /2
GEREKÇE: Dava, bir adet çekin kaybolması sebebiyle iptali istemine ilişkin olup, ilk derece
mahkemesince yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmiştir. Somut olayda, dava
açıldıktan sonra iptali istenen çekin dava dışı üçüncü kişi olan … tarafından bankaya ibraz edildiği
konusunda bir ihtilaf bulunmamaktadır. TTK’nın 758. maddesinde poliçeyi eline geçiren kişi bilindiği
takdirde, mahkeme, dilekçe sahibine iade davası açması için uygun süre verileceği, dava açılmaz ise
ödeme yasağının kaldrılacağı düzenlenmiştir. TTK’nın anılan hükmüne ve yerleşik Yargıtay
içtihatlarına göre, yapılan yargılama sırasında çek hamilinin ortaya çıkması durumunda, çek iptali
davasını açan davacıya, mevcut çek hamiline karşı çek istirdadı davası açması konusunda süre
verilmesi, istirdat davasının açılması halinde, çek iptali davasının konusuz kaldığından bahisle karar
verilmesine yer olmadığına, dava açılmaması halinde ise çek iptali davasının reddi yönünde hüküm
kurulması gerekmektedir. (Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin 2016/8764 Esas 2017/5619 Karar). Hasımsız
olarak açılan senet iptali davaları, üçüncü kişilerin davaya müdahaleleri halinde çekişmeli hale
gelemeyeceğinden, alacağın varlığına ve hukuki ilişkiye yönelik inceleme yapılamaz. Dosya kapsamı
tetkikinde mahkemece, çekin bankaya ibraz edilmesi üzerine15.03.2024 tarihli ön inceleme tensip
tutanağının 2 nolu maddesi gereğince davacıya çeki ibraz eden üçüncü şahıs yönünden iade davası
açmak üzere ihtaratlı davetiye çıkarılmasına karar verildiği, ön inceleme duruşmasının ise 08.05.2024
tarihine bırakıldığı, bu zaptın davacıya tebliğ olunduğu, davacının da tebliğ olunan zaptaki duruşma
günü olan 08.05.2024 tarihli duruşmaya katıldığı, imzalı beyanında çek istirdadı davası açma
konusunda yeniden süre talebinde bulunduğu anlaşılmıştır. Buna göre davacının mahkemenin ihtaratlı
tebliğine rağmen süresi içerisinde çek istirdadı davası açmadığı yönündeki ilk derece mahkemesince
verilen kararın yerinde olduğu görülmüştür.
Bu durumda, istinaf kanun yoluna başvuranın dilekçesinde yer verdiği itirazların açıklanan gerekçe
ışığında yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararının
usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre, duruşma açılmasına gerek görülmeyerek Hukuk
Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar
verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca
ESASTAN REDDİNE,
2-Davacı yönünden istinaf karar harcı olan 427,60-TL peşin alındığından yeniden alınmasına yer
olmadığına,
3-İstinaf başvurusu nedeniyle davacı tarafından yapılan giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 362/1-ç maddesi uyarınca miktar itibariyle
kesin olmak üzere 09.07.2024 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
