Taksirle öldürme suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii ve katılan vekili tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
T.C.
YARGITAY
- Ceza Dairesi
Esas No: 2021/5563
Karar No: 2022/5078
Karar Tarihi: 27.06.2022
Taksirle öldürme suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii ve katılan vekili
tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
24 Aralık 2017 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan 696 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 100.
maddesiyle CMK’nın 299 maddesinde yapılan değişiklik neticesinde, her ne kadar katılan vekili
duruşmalı temyiz isteminde bulunmuş ise de, duruşma açılmaksızın, dosya üzerinden yapılan
incelemede:
TCK’nın 62. maddesinin uygulanıp uygulanmama hususunun hakimin takdir yetkisi kapsamında
olması nedeniyle, takdiri indirim hükümlerinin uygulanması gerektiğine ilişkin tebliğnamedeki bozma
öneren görüşe iştirak edilmemiştir.
Bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin
kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre,
sanık müdafinin bir nedene dayanmayan; katılan vekilinin sanığın sebebiyet verdiği trafik kazasında
katılanın diğer kızının da yaralanmış olması sebebiyle eylemin TCK’nın 85/2. maddesi kapsamına
girdiğine, mahkemece hatalı kanun maddesinin uygulanması sebebiyle az ceza verildiğine ilişkin
yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Sanığın olaydan 1 saat sonra alınan doktor raporuna göre 1,49 promil alkollü vaziyette sevk ve
idaresindeki aracı ile seyir halindeyken, olay mahalli ışık kontrollü kavşağa geldiğinde alkolün de
etkisi ile azami hız limitinin 50 km/s olduğu olay yerinde ortalama 140 km/s hız ile girmesi nedeniyle
aracının direksiyon hakimiyetini kaybederek yaptığı kaza sonucu, sanığın aracında bulunan S.
Çaylak’ın öldüğü, kazanın meydana gelmesinde sanığın tamamen kusurlu olduğunun kabul ve tespit
edildiği olayda; taksirli suçlar açısından temel cezanın belirlenmesinde; TCK’nın 61/1. ve 22/4. madde
ve fıkralarında yer alan ölçütlerden olan failin kusuru, meydana gelen zararın ağırlığı, suçun işleniş
biçimi ile suçun işlendiği yer ve zaman nazara alınmak suretiyle, aynı Kanunun 3/1. maddesi uyarınca
işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı olacak şekilde maddede öngörülen alt ve üst sınırlar arasında
hakkaniyete uygun bir cezaya hükmolunması gerekmekte olup, dava konusu olayda sanık tamamen
kusurlu olmakla birlikte, cezada orantılılık ilkesi ile adalet ve hakkaniyet kurallarına uygun bir cezaya
hükmedilmesi gerektiği gözetilmeden, teşdidin derecesinde yanılgıya düşülmek suretiyle en üst hadden
sanık hakkında fazla ceza tayini,
Sonuç: Kanuna aykırı olup, sanık müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden,
hükmün bu nedenle 5320 Sayılı Kanun’un 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 Sayılı
CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 27.06.2022 tarihinde
oybirliğiyle karar verildi
