T.C.
YARGITAY
- Ceza Dairesi
Esas No: 2021/12167
Karar No: 2023/55
Karar Tarihi: 17.01.2023
PARADA SAHTECİLİK SUÇU – HAYATIN OLAĞAN AKIŞINA UYMAYAN MERSİN İLİNDE İKAMET EDEN SANIĞIN İSTANBULDA GARANTİ BANKASINDA BİREYSEL EMEKLİLİK İÇİN GÖRÜŞME YAPTIĞI YÖNÜNDE SAVUNMASI BULUNMADIĞI – HÜKÜMDE HUKUKA AYKIRILIK BULUNMADIĞI
ÖZET: Olayda; kamera kayıtları, sanık …’in dolaylı ikrarı, katılanın aşamalarda değişmeyen ve
delillerle uyumlu beyanları, diğer sanık …’ın savunmalarının aksine Garanti Bankasından para
çekilmediğine dair yazı cevabı, paranın ödenmesi sonrası dosyada bir sureti bulunan ibra örneği,
hayatın olağan akışına uymayan Mersin ilinde ikamet eden sanık …’in İstanbul’da Garanti Bankasında
bireysel emeklilik için görüşme yaptığı yönündeki dosya kapsamına uymayan savunması, bilirkişi
raporuna göre banka görevlisinin sanık …’e herhangi bir belge vermediği yönündeki rapor birlikte
gözetildiğinde sanık hakkında kurulan hükümde hukuka aykırılık bulunmamıştır.
(5271 S. K. m. 197, 260, 280, 286, 291, 294, 298, 299, 321) (5237 S. K. m. 44)
Dava ve Karar: İlk Derece Mahkemesince verilen hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge
Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı
Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin
birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 … maddesinin
birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği
temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 … maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz
isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmiştir.
Hükmolunan cezanın miktarı itibarıyla kabulünde yasal olanak bulunmayan sanık müdafiinin
duruşmalı inceleme talebinin, 7079 sayılı Kanun’un 94 üncü maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanun’un
299 uncu maddesinin birinci fıkrası gereği takdîren reddine karar verilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ - İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 17.06.2016 tarihli iddianamesi ile sanığın 5237 sayılı Türk
Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 157 nci maddesinin birinci fıkrası, 53 üncü maddesinin birinci
fıkrası, 197 nci maddesinin birinci fıkrası ve 53 üncü maddesinin birinci fıkrası ve 54 üncü maddesinin
birinci fıkrası gereğince cezalandırılması ve suç eşyalarının müsaderesine karar verilmesi istemiyle
kamu davası açılmıştır. - İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 28.04.2017 … ve 2016/224 Esas, 2017/97 Karar sayılı kararı
ile sanık hakkında 5237 sayılı Kanun’un 44 üncü maddesi gözetilerek dolandırıcılık suçundan ceza
verilmesine yer olmadığına; parada sahtecilik suçundan ise, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 197 nci
maddesinin birinci fıkrası, aynı Yasanın 62 nci maddesi ve 53 üncü maddesi uyarınca 7 yıl 6 ay hapis
ve 450.000 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına ve sahte paraların
müsaderesine ve işlem yapılmak üzere … Bankası’na gönderilmesine karar verilmiştir. - İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Ceza Dairesinin, 18.04.2018 tarihli ve 2017/2231 Esas,
2018/963 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince parada sahtecilik suçundan
kurulan hükme yönelik sanık müdafinin istinaf başvurusunun 5271 sayılı Kanun’un 280 … maddesinin
birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık müdafiilerinin temyiz istemleri, olayda bir zararı bulunmayan …’in müdahale talebinin geçersiz
olduğuna, katılanın beyanlarına itibar edilemeyeceğine, eksik incelemeye, beyanlar arasındaki
çelişkinin giderilmediğine ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre;
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
- Katılan …’in İstanbul Barosuna kayıtlı avukat olduğu, iki hukuk ve iki icra dosyasında … … …’nın
vekili olarak 2010 yılından beri 2 tane icra dosyasında alacaklı vekili olarak görev yaptığı, sanık …’nın
ise borçlu taraf olduğu, borcun tazmini için sanık …
200.00’lük 7 adet deste Euro parayı katılana elden verdiği, katılanın döviz bürosuna başvurması
üzerine paraların sahteliğinin anlaşıldığı ve katılanın suç duyurusunda bulunduğu tespit edilmiştir. - T.C. … Bankası İstanbul Şubesi’nden alınan 21.04.2016 … ve 653 sayılı kesin rapora göre paraların
sahte olduğunun, aldatma kabiliyetinin bulunduğunun ve halktan kişilerce paranın sahte olduğunun
anlaşılmasının mümkün olmadığının ancak uzmanlarca veya veznedar gibi para işinin bir parçası olan
insanlarca sahte olduğunun anlaşılabileceğinin tespit edildiği anlaşılmıştır. - İlk derece mahkemesince sanığın parada sahtecilik suçunu işlediği kabul edilerek cezalandırılmasına
karar verilmiş, cezanın belirlenmesinde sahte paraların miktarı, kasıt yoğunluğu nazara alınarak alt
sınırdan uzaklaşıp hüküm kurulmuş, hak yoksunluklarına ve sahte paraların müsaderesi ile işlem
yapılmak üzere T.C. … Bankasına gönderilmesine hükmedilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
İlk Derece Mahkemesince kabul edilen olay ve olgularda, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından bir
isabetsizlik görülmediği anlaşılmıştır.
IV. GEREKÇE
Katılanın İstanbul Barosuna kayıtlı avukat olarak görev yaptığı, icra takip dosyasında alacaklı vekili
sıfatıyla takip yürüttüğü, yürütülen takipte sanık … ile ödeme konusunda sözlü anlaşmaya vardıkları,
bu kapsamda 15 Nisan 2016 Cuma günü öğleden önce sanıkla buluştukları ve 140 bin EURO paranın
takibe mahsuben haricen ödenmesi konusunda anlaşma sağlandığı, bu kapsamda sanıkla katılanın öğle
üzeri buluştuğu, sanık … tarafından banka görevlisi gibi gerçekte diğer sanık … ile görüşmelerin
yapıldığı, görüşme detay saatlerinin kamera kayıtları ile açık olduğu ve … ile katılanın ödemeyi fiilen
almak için banka önüne gelme aşamasında sanık …’nın temyiz incelemesine gelmeyen sanık …’i
yönlendirdiği ve …’in de bankadan ödeme yapan görevli rolü ile elinde zarf ile dışarı çıktığı ve banka
önünde bekleyen sanık …’ya adli emanette zarfı bulunan … yazısı olan zarf içerisinde 700 adet 200
EURO dan ibaret ve sonradan sahte olduğu anlaşılan nominal değeri 140 bin EURO gözüken parayı
sanık …’nın katılan …’a verdiği, katılanın döviz bürosuna başvurması üzerine paranın sahte olduğunun
anlaşıldığı, akabinde müdahilin paralarla ve zarfla birlikte savcılığa müracaat ettiği olayda; kamera
kayıtları, sanık …’in dolaylı ikrarı, katılanın aşamalarda değişmeyen ve delillerle uyumlu beyanları,
diğer sanık …’ın savunmalarının aksine Garanti Bankasından para çekilmediğine dair yazı cevabı,
paranın ödenmesi sonrası dosyada bir sureti bulunan ibra örneği, hayatın olağan akışına uymayan
Mersin ilinde ikamet eden sanık …’in İstanbul’da Garanti Bankasında bireysel emeklilik için görüşme
yaptığı yönündeki dosya kapsamına uymayan savunması, bilirkişi raporuna göre banka görevlisinin
sanık …’e herhangi bir belge vermediği yönündeki rapor birlikte gözetildiğinde sanık hakkında kurulan
hükümde hukuka aykırılık bulunmamıştır.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Ceza Dairesinin
18.04.2018 tarihli ve 2017/2231 Esas, 2018/963 Karar sayılı kararında sanık müdafiince öne sürülen
temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sınırlı olarak yapılan
temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 302 nci
maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğnameye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMİNİN
ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,
Sonuç: Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca İstanbul
- Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17.
Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 17.01.2023
tarihinde karar verildi.
