T.C.
YARGITAY
- Hukuk Dairesi
Esas No: 2025/595
Karar No: 2025/1201
Karar Tarihi: 03-03-2025
MİRASIN GERÇEK REDDİ İŞLEMİNİN İPTALİ İSTEMİ – DAVANIN KONUSUZ
KALDIĞININ SABİT OLDUĞU BORCUN SONRADAN ÖDENMESİYLE
DAVALININ MURİSİNDEN KALAN MİRASINI ALACAKLILARINA ZARAR
VERMEK KASTIYLA REDDETTİĞİNİ GÖSTERDİĞİ – HÜKMÜN ONANMASI
ÖZET: İlk Derece Mahkemesinin kararı ile mahkemece verilen ilk hükümden sonra davacı vekili
tarafından verilen dilekçenin feragate mi yoksa davanın geri alınmasına mı ilişkin olduğu hususunun
açıklatılması gerekçesiyle, hükmün bölge adliye mahkemesince kaldırılmasına karar verilmiş ise de,
davanın geri alınması işleminin davalının muvaffakatine bağlı olduğu, davacı vekilinin de davacı idare
adına masraflardan vazgeçme yetkisinin bulunmadığını ve davalının dava konusu borcu
yapılandırdığını bildirdiği, bu nedenle davanın konusuz kaldığının sabit olduğu borcun sonradan
ödenmesiyle davalının murisinden kalan mirasını alacaklılarına zarar vermek kastıyla reddettiğini
gösterdiği, yargılama giderlerinden davalının sorumlu tutulmasına karar vermek gerektiği gerekçesiyle
davanın konusuz kalması nedeniyle esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
(6100 S. K. m. 369, 370, 371)
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili ve katılma yoluyla davalı tarafından temyiz edilmekle;
kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz
dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten
sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının, müvekkili Vergi Dairesine olan borcunu ödememek
için babasından kalan mirası Anadolu 8. Sulh Hukuk Mahkemesinde açtığı 2017/702 Esas sayılı
davayla reddettiğini, davalının borcuna karşılık murisine ait taşınmazlara ait hisselerin üzerine haciz
şerhi konulduğunu, davacının murisi olan babasının mirasını reddetmesinin alacaklılara zarar vermek
amacını taşıdığını ileri sürerek, davalının mirasın gerçek reddi işleminin iptaline karar verilmesini talep
etmiştir.
II. CEVAP - Davalı … davaya cevap vermemiştir.
- Davalı …’ın oğlu olduğunu belirten … dilekçeyle; babasının dedesinin ölümü sonrası mirası
reddetmesiyle kendisinin mirasçı olduğunu, davalı babasının yanında davaya müdahil olarak katılmak
istediğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir. - Davalının eski eşi olduğunu belirten … ise yargılama aşamasındaki beyanlarında, boşanma nedeniyle
doğan nafaka alacağını davalıdan tahsil edemediğini, davalının mirası reddetmesiyle miras hakkını
kaybettiğini, davaya davalının yanında müdahil olarak katılmak istediğini belirterek, davanın reddini
savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 14.12.2020 tarihli ve 2019/691 Esas, 2020/816 Karar sayılı kararı ile
“…mahkemece verilen ilk hükümden sonra davacı vekili tarafından verilen dilekçenin feragate mi
yoksa davanın geri alınmasına mı ilişkin olduğu hususunun açıklatılması gerekçesiyle, hükmün bölge
adliye mahkemesince kaldırılmasına karar verilmiş ise de, davanın geri alınması işleminin davalının
muvaffakatine bağlı olduğu, davacı vekilinin de davacı idare adına masraflardan vazgeçme yetkisinin
bulunmadığını ve davalının dava konusu borcu yapılandırdığını bildirdiği, bu nedenle… davanın
konusuz kaldığının sabit olduğu… borcun sonradan ödenmesiyle davalının murisinden kalan mirasını
alacaklılarına zarar vermek kastıyla reddettiğini gösterdiği, yargılama giderlerinden davalının ….
sorumlu tutulmasına karar vermek gerektiği…” gerekçesiyle “…davanın konusuz kalması nedeniyle
esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına…” karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda (III) numaralı bentte belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı
vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin 24.05.2022 tarihli
ve 2021/1509 Esas, 2022/1255 Karar sayılı kararı ile “…davacı vekilinin istinaf talebinin esatan
reddine….” karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda (IV) numaralı bentte belirtilen kararına karşı süresi içinde
davacı vekili ile davalı … katılma yoluyla temyiz isteminde bulunmuştur. - Davacı vekili temyiz dilekçesinde dava dilekçesinde dayandığı nedenleri tekrarla;
a. Davalı borcunun idare nezdinde yapılandırıldığını,
b. Yasal sorumluluk gereği kararı temyiz etme zaruriyetinin hasıl olduğunu ileri sürerek, kararın
bozulmasını istemiştir. - Davalı … ise temyiz dilekçesinde özetle;
a. Karar tebliğinin usulüne uygun yapılmadığını,
b. Yasal süre içerisinde babasının mirası hakkında gerçek ret talebinde bulunduğunu,
c. Davacının eldeki davayı yasal sürede açmadığını belirterek, kararın bozulmasını talep etmiştir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Dava, mirasın gerçek reddinin iptali istemine ilişkindir.
Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri
Kanunu’nun 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere,
uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava
şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun
olup davacı vekili ile davalı … tarafından temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın
bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370/1 hükmü uyarınca
ONANMASINA,
Harçlar Kanunu’nun 13/j maddesi gereğince davacı Kurum harçtan muaf olduğundan harç alınmasına
yer olmadığına, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden davalıya yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
03.03.2025 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. (¤¤)